İçerik
Sakarya Gezi Rehberi: Sakarya Gezilecek Yerler, Huzurun En Yeşil Hali
Sakarya hızlı kalkınması ve gelişmesiyle Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Doğal güzellikleri ve yöresel kültürünün zenginliğiyle de dikkat çekmektedir.
Denizi, kumsalları, gölleri, nehirleri, yaylaları, kaplıcaları yanında Taraklı ve Geyve gibi Osmanlı dönemi yerleşim yerlerindeki geleneksel yaşantısıyla, Bizans ve Osmanlı dönemi tarihi eserleriyle ülkemizin görülmeye değer cennet köşelerinden biridir.
Tarihçesi
Sakarya ilinin bilinen tarihi Hititlerle başlar. Anadolu’da ilk siyasi birliği kuran Hititler, bu bölgeyi sınırları içinde bulundurmuşlardır. Hitit Devleti iç karışıklıklar ve bölünmeler neticesi yıkılınca, bu bölge Friglerin eline geçti. Dış güçlerin tahrikiyle iç karışıklıklar ve bölünmelerden sonra yıkılan Friglerin yerine bölgeye Lidyalılar hakim oldular.
Persler, M.Ö. 6. asırda Lidya Devletini yenerek Anadolu’nun mühim kısmını işgal ettiler. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Pers Devletini yenerek İran’ı ele geçirdi. İskender’in ölümü üzerine bu bölge, halefleri arasında ihtilaf konusu oldu. Bitinya Krallığı, Makedonya Krallığına karşı İskender’in ölümünden sonra iç bağımsızlığını ilân etti ve bu bölgeye hâkim oldu. M.Ö. 1. asırda Roma imparatorluğu, Bitinya Krallığı ile birlikte bu bölgeyi alarak kendi topraklarına kattı.
M.S. 365’te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Anadolu’nun diğer kısımları gibi Bitinya bölgesi de Doğu Roma’nın (Bizans) payına düştü. Altıncı asırda Justınıanus, Bitinya bölgesine önem verdi. İslâm orduları, zaman zaman ve bilhassa İstanbul’un fethi için bölgeden geçerken buraları fethedebilmişlerse de uzun müddet kalamadılar. Ayrıca Sâsâniler de zaman zaman bölgeye akınlar yaptılar.
Şehir 1071’de Selçukluların, 1291 yılında ise Osmanlıların egemenliğine girmiştir. 1800’lü yıllardan itibaren Kafkasya ve Balkanlar‘dan göç edenler şehre yerleşmiştir. Yakın tarih olan 26 Mart 1921’de Yunan işgaline uğramış olan il, 21 Haziran 1921’de düşman işgalinden kurtarılmıştır.
Coğrafi Konumu ve Nüfus Durumu
Sakarya, Marmara Bölgesinde, İstanbul‘a 148 km. uzaklıkta, İstanbul – Ankara yolu üzerinde ve İstanbul – Antalya yolu kavşak noktasında bulunması itibariyle coğrafi konum avantajına sahiptir. Nüfusu 2014 yılı sonu itibariyle 932.706’dır.
Tarıma elverişli alanları, yağışlı iklimi, bol içme suyu kaynakları, ovaları, akarsuları, gölleri ve diğer doğal güzellikleri ile harika bir şehirdir.
Sakarya, doğudan Düzce, güneydoğudan Bolu, güneyden Bilecik, batıdan Kocaeli ve kuzeyden ise Karadeniz ile çevrilidir. Şehrin 16 ilçesi bulunmaktadır. Bunlar; Adapazarı, Akyazı, Arifiye, Erenler, Ferizli, Geyve, Hendek, Karapürçek, Karasu, Kaynarca, Kocaali, Pamukova, Sapanca, Serdivan, Söğütlü ve Taraklı’dır.
Sakarya Gezilecek Yerler ve Görülecek Noktalar
Sakarya’da uğramadan, gitmeden asla olmazlar arasında Sapanca Gölü, Karasu Acarlar Longozu ve Maden Deresi gelir.
SAPANCA GÖLÜ
Göl hakkında öncelikle bilgi vererek başlayalım: Sapanca Gölü, Doğu Marmara Bölgesi’nde, kent merkezinin 12 km. batısında, İzmit kentinin ise 27 km. doğusunda yer alan tektonik kökenli bir tatlı su gölüdür. Doğu-batı uzanımlı olan gölün doğu kesimi şehrin sınırları içerisindeyken, batı kesimi ise Kocaeli ilinin sınırları içinde yer almaktadır. Kaynağını dağlardan gelen kar suları ve Derbent deresinden alan gölde, turna balığı, yayın balığı, sazan türleri ve alabalık bol miktarda bulunur.
Uzunluğu 16 km, en geniş yeri ise Sapanca ile karşı kıyı arası olup, 5,5 km’dir. Yüzölçümü 42 km2, en derin yeri ise Sapanca açıklarında 61 m’dir. Yağış alanı, 252 km2’yi bulan Sapanca Gölü, genel olarak güneyindeki dağlardan gelen derelerle beslenir.
Sapanca Gölü adeta şehrin incisi. Bütün doğa harikalarını içinde bulunduran çevresinde bir çok mekan bulunan muhteşem bir inci. Yazın ve kışın seyahat eden yolcuların uğrak noktası olan Sapanca Gölü kıyısında çeşitli balık restoranları ve pansiyonlar bulunur. Şehre gelip de Sapanca’ya gitmemek büyük bir kayıp olur. Şehir hayatının streslerinden ve kalabalığından uzaklaşmak istiyorsanız Sapanca Gölü’nü ziyaret etmek size huzur verecektir.
KARASU ACARLAR LONGOZU
Karasu Acarlar Longozu alan olarak diğer longozlardan çok farklıdır. En dar yeri 250 metre en geniş yeri 1250 metre ve toplam uzunluğu 7,5 km dir. Tek parça en büyük longoz burasıdır. Bölgede gezilmesi gereken yerler içerisinde en kalabalık yerdir.
Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1. derecede sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Göçmen kuşların kışladığı ve bir çok endemik bitkiye ev sahipliği yapan Acarlar Longozu ayrıca çocuk felci tedavisinde kullanılan göl soğanının doğal olarak yetiştiği bir göldür.
Acarlar Longozunda çeşitli balıklar ve civarda bazı yabani hayvanlar yaşamaktadır. Gölde yayın, sazan, kızılkanat ve çevrede tilki, tavşan, yaban domuzu gibi hayvanlar bolca bulunmaktadır. Karasu Acarlar Longozunun diğer bir özelliği ise Yaban Hayatı Geliştirme sahası olarak belirlenmiştir.
Longoz muhteşem bir doğa harikası. Şehrin Karasu ilçesinde sahildeki kalabalıktan ve ilçenin yoğunluğundan kaçmak için muhteşem bir doğa planı. Longozun etrafında piknik alanı mevcut mangalınızı falan almanıza da gerek yok. Her şey hazır size getirilmekte ve ağaçlar arasında mis gibi doğa kokusuyla iştahınız fena kabarmaktadır. Doğa fotoğrafı çekilmek için ise biçilmiş kaftan.
MADEN DERESİ
Sakarya’nın Karadeniz kıyısında yer alan Kocaali ve Karasu ilçeleri arasında yer alır. Bazen Kocaali bazen de Karasu topraklarında aktığı görülür. Kaynağını Çam Dağından alır, kuzeye doğru akışa geçer. Uzunluğu 30 km’dir. Tabiat Parkı yapılması için teklif edilmiştir. Osmanlı Devletinin son zamanlarında bir Fransız firma tarafından maden (kurşun, boraks, çinko ve altın) çıkarımı yapılmış, firma madenleri terk ederken galerileri patlatarak ayrılmıştır.
Maden deresi civarındaki mağaraları ziyaret etmeden olmaz. O macerayı tatmak gerekir. Ayrıca muhteşem bir piknik alanı, tabi doğaya zarar vermemek koşulu ile.
Maden Deresi yukarı çığırında yer alan kayaları fiziksel olarak parçalayarak çakıl taşları oluşturur. Bu çakıllar Kuyumcullu Köyü çevresindeki çakıl ocaklarından toplanarak inşaat malzemesi olarak kullanılır.
Şehirde diğer gezilmesi gereken yerler arasında Taraklı, Rahime Sultan Cami, Sakarya Müzesi, Deprem Müzesi, İnönü Yaylası, Sakarya Nehri, Sapanca Vecihi Kapısı, Karagöz Yaylası, Kuzuluk Kaplıcaları, Geyve Boğazı, Seyifler Kalesi ve Soğucak Yaylası yer almaktadır.
TARAKLI
Taraklı, Şehir merkezinin güneydoğusunda, merkeze 65, İstanbul’a 200 ve Ankara’ya 200 km. mesafede bir ilçedir. Geyve ilçesine bağlı kasaba iken 27 Haziran 1987 tarihinde ilçe olmuştur.
Bulunduğu konum itibariyle doğusunda Bolu’nun Göynük ilçesine 28 km, batısında Geyve ilçesine 34 km, güneyinde Bilecik’in Gölpazarı ilçesine 30 km. olmak üzere konuşlanmış bir ilçedir. 1289 senesinde Selçuklular gelmiştir. Manav yerleşimidir.
Civarla olan tek irtibatı kara yolu ile olup İstanbul Adapazarı, Beypazarı, Ankara transit yolu üzerindedir. En yakın demir yolu 37 km. doğusunda Ali Fuat Paşa’dan geçmektedir.
Taraklı Evleri
En az Safranbolu evleri kadar ayakta kalabilmiştir. Üstelik Taraklı konakları Safranbolu’dan farklı olarak yemyeşil bir doğanın içinde yer almaktadır.
Hıdırlık Tepesi ve Taraklı Hisarının yamaçları ile bu iki tepe arasındaki vadide kurulu, Taraklı’ya, Göynük cihetinden gelen dere de ayrı bir güzellik katmaktadır.
Tarihi evlerin bazılarının geçmişi 3 asrın üzerindedir. Bu evlerin genel karakteristiği Osmanlı şehir dokusunu oluşturan üç katlı ev biçimidir.
SAPANCA RAHİME SULTAN CAMİ
Rahime Sultan Cami (Sapanca – Uzunkum Köyü) 1892 yılında Abdülmecit’in dördüncü karısı Peruste Rahime Sultan tarafından yaptırılan Sapanca Uzunkum’da, Uzunkum Köyü İlköğretim Okulunun hemen arkasında yer almaktadır. Yığma taş, tuğla mimari usulü yapılan binanın ön cephesinde kemerli pencereleri bulunmaktadır. 17 Ağustos depreminde zarar görmüş minaresi yıkılmış ve daha sonra yeniden yapılmıştır.
Rahime Sultan Cami kubbelidir ve içi oymalarla süslü olup, günümüzde özgün yapısını koruyan sayılı camilerdendir. Cami 1967 depreminden sonra onarım görmüştür. Ön cephede, orta pencerenin üzerinde Sultan Abdülmecit’in tuğrası bulunmaktadır. Caminin minberi o dönemden kalma, orijinal yapıdadır. Caminin içinde tezyinat bulunmamakta olup, çerçeveler içinde İslami yazılar göze çarpmaktadır. İçinde yer alan ön cephede yer karolarının orijinalliği de göze çarpmaktadır. Ayrıca avize ve balkonu da orijinaldir. Sahanlıkta Osmanlıca bir kitabe bulunmaktadır. Camiinin sol yanı mezarlıktır.
SAKARYA MÜZESİ
Sakarya gezilecek yerler arasında bulunan Semerciler Mahallesi, Milli Egemenlik Caddesinde, İstasyon karşısında bulunan müze, 1290 metrekarelik bir alanda kurulmuştur. Semerciler Mahallesinde bulunan müzenin zemin katında hizmet büroları bulunurken, birinci katta müdür odası ile bir sergi salonu bulunmaktadır.
Şehre geldiğinizde müzeyi gezebilir ve tarihi kalıntılar arasında güzel bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Bahçesinde; Roma ve Bizans dönemine ait olan kalıntılar sergilenmektedir. Burada sunaklar, mezar taşları, sütun kaideleri vardır.
Müzenin sergi salonunda ise; yine Roma ve Bizans dönemine ait eserler sergilenmektedir ve bunun yanı sıra Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait etnografya eserleri bulunmaktadır. Müze şirin binasında sizleri güzel bir yolculuk için bekliyor.
DEPREM MÜZESİ
Deprem Kültür Müzesi, 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan Marmara Depreminde hayatını kaybedenleri anmak, yaşananları anlatmak ve hatırlatmak amacıyla depremin en çok hissedildiği şehirde yaptırılmış müzedir. Depremin ikinci yıl dönümünde yapımına başlanan müze, hukuksal sorunlar yüzünden yıllarca kapalı kalmış ve 2004 yılında ziyaret açılmıştır.
Müze; şehir merkezinde, Cumhuriyet Mahallesi Kavaklar Caddesinde yer alır. 450 m²’lik kullanım alanına sahiptir. Adapazarı Merkez Belediyesi’ne aittir.
Müze binası göçük şeklinde tasarlanmıştır; yıkık duvarlar ve eğik kolonları vardır. Binanın mimarisi ve iç düzenlemesi tamamen fotoğraf, tablo, resim ve bu gibi malzemelerin sergilenebileceği bir sanat galerisi şeklinde inşa edilmiştir. 1967 ve 1999 yılı depremlerine ilişkin deprem öncesi ve sonrası fotoğraflar sergilenmektedir. Müzenin bir bölümü makinelerle yapay sarsıntı oluşturulacak şekilde dizayn edilerek depremin etkisi plastik eşyalarla izlenebilmektedir. Sanal deprem platformunda 7.4 büyüklüğünde sarsıntının bir benzeri yaşatılır. Müzede, depremde yıkılan binaların yapım tekniği ile ilgili inşaat malzemeleri ve sismograf görülebilir.
Deprem Kültür Müzesi, dünyadaki dördüncü Deprem Kültür Müzesi’dir. Sergi Salonları dışında kafeterya ve sinevizyon salonu bulunur.
İNÖNÜ YAYLASI
Hem kamp alanı olan hem de doğa tutkunlarının vazgeçilmez noktalarından biridir İnönü Yaylası. Adapazarı-Pamukova sınırlarında olan İnönü Yaylası, çam, köknar ve meşe ağlarının arasında uzanıp giden bir vadide yer alır. İstanbul’a yakın olması sebebiyle günübirlik turlarla ziyaret edebilir ya da burada birkaç gününüzü kamp kurarak geçirebilirsiniz. Yeşillikler arasında sadece doğanın tadını çıkarıp bolca keşifler yapmak sizi hem keyiflendirecek hem de dinlendirip huzur verecek. Ulaşımı zor değildir yaylanın.. Pamukova üzerinden Hüseyinli Köyü istikametine doğru gidildiğinde önce Ercuva Yaylası daha sonra İnönü Yaylası karşılayacak sizleri.
Yaylanın içinde irili ufaklı mağaraları keşfedebilme imkanına da sahip olacaksınız. Yürüyüş patikalarında geçtiğinizde dikkatinizi çeken çok detay olacak yaylada. Harika bir gezi ve kamp alanı olan İnönü Yaylasına en kısa zamanda gidip doğanın içinde eğlenceli vakitler geçirebilirsiniz.
SAKARYA NEHRİ
Sakarya Nehri; Kızılırmak ve Fırat Nehrinden sonra Türkiye’nin en uzun, Kuzeybatı Anadolu’nun ise en büyük akarsuyudur. Uzunluğu 824 km. olup, beslenme havzasının genişliği 53.800 km2’dir. Afyon’un kuzeydoğusundaki Bayat Yaylasından doğar. Kuzeybatı Anadolu bölgesinin en önemli nehridir. İstiklal Savaşında, civarında geçen muharebelerle daha çok tanınan Sakarya, 824 km. uzunluğundadır.
Yağış alanı 57.000 km2 olup, Eskişehir, Ankara, Bilecik, Sakarya illerini içine alır. Eskişehir’in Çifteler ilçesinin Sakar Başı mevkisinden kaynak halinde doğan ırmak, Karasu ilçesinin batısında Karadeniz’e dökülür. Doğuş yerinden doğuya doğru aktıktan sonra Eskişehir, Ankara illeri sınırı yakınında kuzeye doğru döner. Sündiken Dağları kuzeyine kadar bu yönde akar ve batıdan gelen Porsuk Çayı ve doğudan gelen Ankara Çayı ile birleşir. Daha pek çok dereleri aldıktan sonra Beypazarı’nın güneyinden batıya döner. Bilecik tarafında kuzeye yönelir, derin boğazlardan geçerek Adapazarı Ovasına uzanır. Göksu, Karasu ve Mudurnu Çayını da aldıktan sonra Karadeniz’e dökülür.
SAPANCA VECİHİ KAPISI
Elde kesin bir bilgi bulunmamakla beraber Mimar Sinan tarafından yaptırıldığı söylenen Kemer’in bulunduğu yerden İpek Yolunun geçtiği rivayet edilir. Kemer birkaç kez onarım gördüğünden bugün sadece ana gövdesi tarihi eser niteliğindedir. Kemer’in ilk onarımı 1905 yılında orijinal yapısı korunarak Sapanca’da Nahiye Müdürlüğü yapan Yanyalı Vecihi Orhon tarafından yapılmıştır.
KARAGÖL YAYLASI
Şehri yeşil bir örtüyle güzelleştiren, şehir hayatının tüm karmaşasını uzaklarda bırakacağını bir yer arıyorsanız eğer, Karagöl Yaylasının tabiatını keşfedeceğiniz bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Karagöl Yaylasını görür görmez, coğrafyanın bu güzel parçasını daha önce keşfetmemiş olmanıza şaşıracaksınız.
Yağmur yağdığı zaman yayladaki çukurların dolup göl gibi görünmesinden dolayı halk tarafından Karagöl olarak adlandırılmış. Taraklı’da bulunan Karagöl Yaylasına Kemaller Köyünden iki saatlik bir tırmanışın ardından ulaşabilirsiniz. Biraz zor bir ulaşımı olsa da göreceğiniz manzara sizlere tüm yorgunluğunuzu unutturacak. Yaylanın bitki örtüsünü köknar, çam ve meşe ağaçları oluşturuyor. Toplam alanı 567 hektar.
Karagöl Yaylasının evleri ahşap bir mimariye sahip. Her Cuma günleri yaylada pazar kurulur ve şenlikler yapılır. Aynı zamanda kamp için de oldukça ideal bir bölgedir. Sadece doğal bir güzellikle değil, Roma dönemiyle tarihlendirilen kalıntılar da göreceksiniz Karagöl Yaylasında.
KUZULUK KAPLICALARI
Kuzuluk Kaplıcaları şehrin Akyazı ilçesinde doğanın bize sunduğu şifalı su kaynaklarından biridir. Dinlenmek, bol bol istirahat etmek için huzurlu bir tatil planları yapıyorsanız eğer, tatilinizi şehrin bu güzel beldesinde geçirebilir ve Kuzuluk Kaplıcalarının termal sularının keyfini çıkarabilirsiniz.
Bu kaplıca bölgesi Selçuklular döneminden bu yana şifa dağıtmaya devam etmekte. Bölgede konaklayabileceğiniz tesisler bulunuyor. Otellerde termal tedavi merkezleri bulunmakta olup, kaynak sularından bolca faydalanabiliyorsunuz.
GEYVE BOĞAZI
Sakarya’da yer alan Geyve Boğazı, Marmara’dan Ege ve Akdeniz’e bir geçiş kapısı niteliğinde bulunuyor. Doğal güzellikleri ve tabii varlıklarıyla görenleri büyüleyen bir görüntüsü var Geyve Boğazının. Öyle ki, buradan geçen, aracını durdurup şöyle bir manzaraya bakmadan edemiyor.
Geyve Boğazı, yolculukları sırasında kısa bir mola vermek isteyenler için de önemli duraklardan biri aynı zamanda. Bu nedenle de Geyve Boğazının içerisinde pek çok dinlenme tesisi ve restoran yer alıyor.
Sizin de yolunuz bir gün buralardan geçecek olursa eğer, Geyve Boğazında kısa da olsa soluklanmanızı ve bu doğal güzellikler içerisinde vakit geçirmenizi kesinlikle tavsiye ediyoruz.
SEYİFLER KALESİ
Ferizli ilçesinin kuzeyinde, Seyifler Köyünün güneyinde, Sakarya Nehri’nin Çark Suyu ile yakınlaştığı noktada bulunan Kale kalıntılarının batı ve kuzey bölümündeki yarım daire şeklindeki iki burcu halen ayaktadır.
Bizans döneminde yapılan Stratejik bir noktada, Karadeniz-Adapazarı yolu üzerinde olasılıkla Çark suyu ve nehir üzerindeki köprülerin güvenliğini sağlamak amacıyla her iki akarsuya da çok yakın bir noktada kurulmuş yaklaşık 80 x 80 m boyutlarında küçük bir kaledir.
Çark suyunun Sakarya Nehri’ne birleştiği yerde Seyifler Kalesi. Harmantepe Köyü kuzeyindeki Harmantepe Kalesi, halen tamamen yıkılmış olan Poyrazlar Köyü yanında ve Domuztepe ile Tersiye Tepeleri üzerindeki kaleler, Kayalar Mahmudiye Köyü doğusundaki kale, Adliye Köyü güneyindeki Adliye Kalesi, Sapanca’nın Kurtköy Kalesi, Geyve Boğazındaki geçidi tutan Çobankale, Pamukova’daki Pahalar Kalesi ile Mekece Kaleleri Sakarya boyuna dizilmiş bu cins hudut muhafaza kontrol kuleleridir.
SOĞUCAK YAYLASI
900 dönüm kadar bir araziye sahip olan Soğucak Yaylası, 1100 m. yüksekliğinde ve Sapanca’ya 17 km. mesafededir. Sapanca – Muradiye Köyü istikametinden, Erdemli Köyü’ne gelmeden önce sağa ayrılan yolu takip ederek, 35 dakika kadar süren bir yolculukla yaylaya ulaşmak mümkündür.
En yoğun dönemi, temmuz ayının ikinci haftasına denk gelen yayla şenlikleri zamanıdır. Yöre halkı ve çevre illerden gelen vatandaşların katılımıyla tam bir panayır havasında geçen “Soğucak Yayla Şenlikleri”, bir gün sürmekte, ancak yayla daha şenliklere bir hafta kala dolmaya başlamaktadır. Şenlik süresince Sapanca Belediyesi tarafından hizmet maksatlı çadırlar, sağlık çadırı, portatif tuvalet ve lavabolar kurulmaktadır. Yaylanın ve vatandaşın güvenliği için jandarma tarafından gerekli tedbirler alınmaktadır. Yayla şenlikleri kapsamında, bisiklet ve at yarışları, karakucak güreş müsabakaları, folklor gösterileri ve sanatçıların katılımıyla halk konserleri düzenlenmektedir.
Sapanca İlçesinin ve Soğucak Yaylasının tanıtımı ve isminin duyurulması amacıyla, yaylada Türkiye Off-Road Şampiyonasının 4. ayağının yapılması kararlaştırılmıştır.
Bu sportif etkinliğin Soğucak Yaylasında yapılabilmesi için gerekli protokol TOMSFED (Türkiye Otomobil ve Motor Sporları Federasyonu), ANDOFF (Ankara Doğa ve Off-Road Klubü), Sapanca Kaymakamlığı ve Sapanca Belediyesi tarafından imza altına alınmıştır. Off-Road yarışları için çok müsait parkura sahip olan Soğucak Yaylası bu organizasyon ile adını tüm Türkiye’ye ve hatta dünyaya duyurma fırsatına kavuşacaktır.
Bunların dışında Akyazı ile Bolu Göynük arasında yer alan doğa harikası Sülüklü Göl.
Hendek’te bulunan Çamlıca Gölü, içinde küçük bir hayvanat bahçesi bulunan Selman Dede Piknik Alanı, Mollalar Evi, Çiğdem Yaylası, Dikmen Yaylası ve Bayrak Tepe.
Hendek Çamlıca Gölü
Hendek Selman Dede Piknik Alanı
Hendek Mollalar Evi
Hendek Çiğdem Yaylası
Hendek Dikmen Yaylası
Hendek Bayraktepe
Poyrazlar Gölü, Melen Çayı, Sapanca Yanık Deresi, Yanık Mimari Evleri ve Mahmudiye Deresi.
Poyrazlar Gölü
Sapanca Yanık Deresi
Sapanca Yanık Mimari Evleri
Mahmudiye Deresi
Beşköprü Justinianus Köprüsü, Hasan Fehmi Paşa Camii, Şeyh Muslihiddin Camii ve Acelle Yaylası ziyaret edebileceğiniz diğer yerlerdendir.
Hasan Fehmi Paşa Camii
Şeyh Muslihiddin Camii
Acelle Yaylası
Sakarya Yeme İçme: Sakaryada Gidilebilecek Mekanlar
Sapanca’da harika mekanlar mevcut ve doğa deneyimlerine gerçekten bayılacaksınız.
Favori mekanlarımızın başında Sopeli ve Naturköy Sapanca yer alıyor. Doğa ile iç içe olabileceğiniz muhteşem yerler. Kahvaltıları da mutlaka denenmeli. Kahvaltı sonrası küçük bir gezintiye çıkılarak doğayı keşfetmek de şart tabi. Fazla söze gerek yok doğa aşığı olanların aşkını dolu dolu yaşayabileceği mekanlar.. Daha önce Gurmex’te Naturköy Sapanca ile ilgili detaylı bir yazı kaleme alındı okumak için linke tıklayabilirsiniz.
Diğer bir önerimiz ise manzarası insanı doyurmaya yeten bir mekan Sapanca Kıyı Restaurant. Sapanca Gölü kıyısında gölün ve doğanın sesiyle baş başa kalabileceğiniz bir yer.
Sapanca’daki yerler saymakla bitmez en iyisi yola koyulup rastgele gidip keşfetmek. Kalacak yer için endişelenmeyin, herkesin bütçesine uygun pansiyonlar ve oteller mevcut.
Merkez’de gitmenizi önerebileceğimiz yerlerin başında şehrin meşhur Çark Caddesi geliyor. Ziyarete gelen insanların mutlaka uğradığı yemek yenilecek mekanlar, cafeler ve alışveriş yapılabilecek mağazaların bulunduğu büyük bir cadde.
Peki şehrin manzarasını nereden seyrederiz? derseniz Benne Cafe‘ye bir uğrayın derim. Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin uğrak yerlerinden olan mekan manzarasıyla insanı büyülüyor.
Son rotamız ise Mavi Durak..
Mavi Durak, yine üniversite öğrencilerinin uğrak yerlerindendir. Mavi Durak ızgaracısı, balıkçısı, kahvecisi, kebapçısı, tatlıcısı aklınıza artık ne geliyorsa bulabileceğiniz bir lezzet noktası.
Nihayet gezimizin sonuna geldik, size şehri okutmaya değil yaşatmaya çalıştık. Eğer yazımızı beğendiyseniz bir yorum ile bizi onurlandırırsanız çok mutlu oluruz. Son bir yorgunluk çayı ile gezimizi bitirelim. 🙂
Sakarya gezilecek yerler saymakla bitmez. Gerçekten heyecanlandıran bir şehir mutlaka gidin, görün, gezin, seveceksiniz.
Sevgiyle kalın.
Sakarya yemekleri hakkında detaylı bir yazı kaleme aldık okumak isterseniz linke tıklayabilirsiniz.
Bizi takip edin! | Follow us!
Anadolu’dan ve Dünya’dan lezzet notlarımızı paylaştığımız instagram.com/gurmexcom ve facebook.com/gurmex sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip edebilirsiniz.
Aslıhan ALTINTAŞ – Gurmex Sakarya