St. Petersburg Gezi Rehberi: St. Petersburg’da Ne Yenir, Ne Yapılır?

St. Petersburg Gezi Rehberi: St. Petersburg‘da Ne Yenir, Ne Yapılır?

Çariçenin Rusya Notları..

Ben tarihe adını altın harflerle yazdırmış, sanata, saltanata ve aşka aşık Çariçe 1. Katherina..

Tam zamanında geldiniz cicim! Beyaz gecelerde müzeler, parklar ve katedrallerle dolu olan St. Petersburg daha da doyumsuzdur. Neva Nehri üzerindeki 42 ada üzerine koca bir bataklık kurutularak yaratılan bu şehir kocam 1. Petro’nun (Siz onu Deli Petro olarak bilirsiniz) ölümsüz eseridir. Rusya‘nın Avrupa‘ya açılan kapısıdır.

Amsterdam ve Venedik kadar güzel.. Paris kadar romantik ve doyumsuz sanat eserleriyle ünlü.. Avrupa‘da olamayan en güzel Avrupa şehridir. Üstelik vizesiz, yalnız pasaportla gelebilirsiniz St. Petersburg‘a!

Eskiden adı Leningrad olarak bilinirdi. Şimdi biz Ruslar Sankt Petersburg (yani Petro‘nun şehri) diyoruz. Her yanda Kiril alfabesiyle yazılmış tabelalar sizi ürkütmesin. Mükemmel metro ağını çözüp, nete bağlı olmadan kullanabileceğiniz 2GIS isimli bir uygulama var akıllı telefonlar için.. Gelmeden mutlaka indirin telefonunuza.. Sonra burada hem Rusça hem İngilizce çevirip St. Petersburg‘da nereden nereye gidiyorsunuz kolayca takip edin. Ulaşım için her biri bir müze güzelliğinde olan metro durakları yetecektir size..

St. Petersburg Tarihi Singer Binası

St. Petersburg Dökülen Kan Kilisesi

St. Petersburg‘da otelinizi en güzel caddelerden olan Nevski Prospect‘e yakın alırsanız bir akşam üstü 111 Yıllık tarihi olan Singer binasının içindeki kitapçı kafe’de caddeyi seyrederken bir kahve için mutlaka.. Hemen soldaki muhteşem Dökülen Kan Kilisesini hem içeriden hem dışarıdan doya doya gezmeyi unutmayın sakın.. Kubbelerin güzelliği, içerideki müthiş resimler, heykeller, kutsal emanetler başınızı döndürecek..

Girişin hemen karşısındaki hediyelik eşya pazarına da uğramayı ihmal etmeyin tabi.. 21 haziran civarı buradaysanız gece saat 1’e kadar güneş gözlüğünüzü çıkaramazsınız. 1 ile 4 arası hafif alaca olur sonra yine aydınlanır hava, yaşamalısınız bunu cicim..

St. Petersburg Devlet Sanat Müzesi

Gezilecek onlarca park ve müzenin arasında yine hemen oracıkta olan parkı ve St. Petersburg Devlet Müzesini görmeden dönme listesindedir atlamayın sakın!

“St. Petersburg’da Ne Yenir?“, “St. Petersburg’da Nerede Yenir?” sorularının cevabını arıyorsanız size “St. Petersburg’da Yeme İçme” ile ilgili nokta tavsiyelerim olacak. Meşhur Borç Çorbası, ızgara somon ve sebzeler, uskumrulu geleneksel mayonezli lahana salatası olmazsa olmazlardandır.

Buralardayken acıkırsanız size Market Place Cafe Bistro Lokantasını önerebilirim. Nevsky Prospect 24 numarada yediğiniz kadar ödediğiniz, yerel lezzetlerin tadına bakacağınız hem ekonomik hem lezzetli harika bir seçenektir. Ben de sıkça tebdili kıyafet uğrarım oraya Borç Çorbası içmek için.. Etrafa dikkatle bakın, karşılaşırız belki de..

Ve St. Petersburg Hermitage Müzesi.. Ah benim kışlık sarayım.. Bu günlerde Dünya’nın en nadide 3 milyondan fazla eserinin dönüşümlü olarak sergilendiği muhteşem müze.. ( Bu bir dünya rekoru!)

Bu nadide tablolar, heykeller ve sarayın şahane mimarisi için en az bir tam gününüzü ayırmalısınız. Girişte kuyruk beklememek ve indirimli bilet almak için buradaki adresten gelmeden bastırın biletinizi.. Kısa bir tur için şu videoya bir göz atın gitmeden cicim.. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Yoğun ziyaretçilere yardımcı olmak için yüzlerce yaşlı bayan çalışır devamlı içeride.. Selamlarımı iletiniz lütfen.. Müzemin yalnız montlarınızı bıraktığınız vestiyer kısmı 3700 kişiliktir ki bazıları bu kadar alanda müze kuruyor.

Rivayet odur ki, müzedeki her eserin başında yalnız 3 saniye dursanız ve 3.5 yıl devamlı gezseniz ancak bitirebilirsiniz bu şahane müzeyi.. Sergilenme sırasını bekleyen eserleri farelerden korumak için 200 kedinin de kadrolu olarak depoda görevlendirildiğini de söylemeden geçmeyeyim.

St. Petersburg‘a aşık olmanız için bu kadarı bile yeterliyken bir de kanallar turunu ihmal etmeyin derim. Şehri bir çırpıda dolaşmak, 350 Yıllık bu tarihi güzelin damarlarında akmak inanılmaz keyifli.. Tur yaklaşık 40 dakika sürüyor ve sarayın hemen önünden kalkan küçük tekneler sizi kanallar, katedraller, şahane köprüler, güzel Rus kızlarıyla dolu sokaklar arasından keyifli bir yolculuk yaşatıyor. Mutlaka yaşamalısınız!

Onlarca enfes park içinde biraz uzakta kalsa da görmeden dönmeyeceğiniz bir park var ki kendisi aslında bir adadır. Maritime Victory Park‘ın ucuna kadar yürüyüp deniz kıyısına vardığınızda St. Petersburg‘dan körfeze bakıp Finlandiya topraklarına el sallayabilirsiniz. İçindeki devasa göllerde kayıkla gezebilir, etrafında paten veya bisikletle gezebilirsiniz.

Aslında anlatacak onlarca kilise, katedral, saray ve heykel var şehrimde.. Ama en güzeli kesinlikle yazlık sarayımız Peterhof‘tur. Onu size uzun uzun anlatmak isterim, özet geçilemeyecek kadar güzel ve özeldir çünkü.. Pek yakında benden gelecek yeni mektubu bekleyin o sebepten..

Rusya St. Petersburg‘a gelmek için en güzel zamandır yaz ayları.. İster kendiniz yapın organizasyonu, ister bir paket tur alın. Ama bu yaz mutlaka gelin. Dünyanın en güzel şehri Petersburg‘u unutamayacaksınız. Bekliyorum cicim!

(İmza Çariçeniz..)